Hergün 10 binlerce Türk bu platformada buluşuyor.Paylaşım yapmak, İlan yayınlamak, ve Etkinlik oluşturmak için hemen Sende hemen Hesap oluştur

AMERİKA'DAKİ TÜRKLER TÜRKİYE'YE DÖNÜŞ YAPIYOR !!!

Hashtag

Dr. Şöhret Karaduman, Hannover Üniversitesi’nde Sosyoloji, Psikoloji ve Siyasal Bilimler olmak üzere 3 bölümden lisansını ve yüksek lisansını tamamladı.

Tieräztliche Hochschule Hannover’de Nörobilim üzerine doktora yaptı. İlerleyen yıllarda Amerika’ya taşındı ve 6 yıl boyunca Silikon Vadisi’nde çalışmalarına devam etti. Palo Alto'da Cora Op-Ed on Complexity of Domestic Violence'de görev aldı, Family Alliance for Counseling Tools & Resolution'da proje direktörlüğü yaptı.

Türkiye’ye temelli dönüş yapan Karaduman, Dünya Çocuk ve Aileyi Koruma Platformunun Bilim Kurulu üyesi olarak çalışmalarını sürdürüyor.

<span style="color:rgb(255,0,0);font-weight:bold">- Bugün sizinle Saklı Kalanlar isimli özel serimizin 18. bölümünde birlikteyiz. Hocam biz sizi; Kayseri’de doğmuş, Almanya’ya göç etmiş, ardından Amerika’da yaşamış, son olarak Türkiye’ye temelli dönüş yapmış bir bilim insanı olarak tanıyoruz. Fakat sizi hiç tanımayanlar için Şöhret Karaduman kimdir? Sizden dinleyelim...</span>

Şöhret Karaduman, Kayseri'nin küçük bir köyünde doğmuş bir insan sonra babası Almanya'ya 70'lerde işçi olarak göç eden ailelerden birisi daha sonra ailesini de Almanya'ya getiriyor ben ve iki ablam ve abim Almanya'ya gidiyoruz. Orada büyüyoruz hepimiz ben bütün eğitimimi orada alıyorum ilkokul ortaokul üniversite vs. vs. vs. Çalışmaya başlıyorum, orada yaşıyorum daha sonra Amerika'ya gidiyoruz ilk eşim vefat ettikten sonra ikinci evliliğimi yapıyorum. Amerika'ya gidiyoruz, orada kızımız dünyaya geliyor. Hayatımız ve dünyaya bakış açımız çok değişiyor, birden değişiyor... Diyoruz ki "Biz geri gidelim en iyisi ailemizin olduğu yere Almanya'ya." Almanya'da çok kısa bir müddet kalıyoruz bir sene kadar, çünkü anladık ki Almanya, bize kocama ve bana açtığı yaraları kızımıza açmasını istemiyoruz. Diyoruz ki "Biz Türkiye'ye gidelim en iyisi, orada merhameti, arkadaşlığı, aileyi, manevi kavramları öğrensin bizim gibi kaybolmasın." O yüzden Türkiye'ye geliyoruz.

- Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Ablamlar ve abim onlar da Almanya'da eğitimlerini tam tamamlayamıyorlar erken iş hayatına giriyorlar, malum işçi kesimiz Almanya'da geçim zor, eğitim seviyesi o Türkçe'de ne olduğunu tam bilmiyorum da işçi göçmenlerin eğitim seviyesi de belli. Üniversiteye gidenler çok az, hatta aileden tek üniversiteye giden ben oluyorum. Bu tabii ki Almanya'da çok küçük bir kasabada büyüdüğüm için hoş karşılanmıyor il önce, "Kız nasıl olur da üniversiteye gider?" diye bunun büyük bir mücadelesini veriyorum ben "Okuyacağım illa okuyacağım ben" diye annem destekliyor, aslında bildiğimiz eski 60'ların 70'lerin kültürel yapısında babanın dominant olduğu erkekliğin dominant olduğu bir ailede büyüyorum. Kızların öne çıkması pek teşvik edilmiyor tabii ki ama ben Almanya'da okulda farklı olduğumu bana öğretmenler yansıtıyor. 'Yabancı düşmanlığı', ilk günden beri vardı zaten Almanya'da yabancı düşmanlığı, bana farklı olduğumu anlattılar hep sürekli benim okumamı hem oradaki Türk kesim desteklemedi en çok da Alman öğretmenler desteklemedi. Hatta şöyle bir senaryo var ortaokuldayız sınıfta iki tane Türk var sadece öğretmen soruyor "Liseye kim gidecek el kaldırsın?" Almanya'da okul sistemi farklıdır herkes liseye gidemez. Elimi kaldırıyorum, bütün sınıfı güldürüyor "Aa bak bu da liseye gidecek" sonra diyor ki bana "Sen yanlış anlama ben liseye giden hiçbir Türk tanımadım o yüzden fazla hayallerini yüksek tutma" diyor bana, bu bana ekstra bir azim veriyor ve karneme de yazıyorlar ki "Bu kız en iyisi" 'Hauptschule' terim vardır bu lise de değildir ortaokul düzeyinde bir okuldur ona gitsin diye teşvik veriliyor. Ben bunu kendime yediremiyorum o kağıdı alıyorum gidiyorum lise ve ortaokul arası bir okul sistemi var 'Realschule' diye oradaki müdüre gidiyorum diyorum ki "Ben bu okulda okumak istiyorum." Adamı zor ikna ediyorum beni okula almaları için. Yaşım kaç? 12-13? O zamanlar da kendimi okula kabul ettiriyorum, onu başarıyla bitiriyorum sonra liseye gidiyorum. Liseyi de tek Türk olarak ben bitiriyorum. Bunu övmek için demiyorum onların bana yaptığı küçümseme dışlama yabancı düşmanlığı beni öyle kamçılıyor ki, üniversiteyi de kazanıyorum sonuçta hatta üniversitemi de takdirle bitiyorum. Bunu bir aralar şöyle düşünüyordum bana bu karneyi yazan öğretmenin yanına gidip göstermek istemiştim çok istemiştim ama şimdi de düşünüyorum ki hiç gerek yok o kadının bağnaz düşüncesi.

DEVAMI >>> https://www.yenisafak.com/hayat/kizinin-gelecegi-icin-turkiyeye-dondu-dr-sohret-karaduman-3863597

. Towntalk
remove_red_eye2264

Bu kullanıcıya mesaj göndermek yada paylaşıma yorum yapmak için hesap oluştumanız gerekmektedir.

Hesap oluştur