Hashtag
Mühendislik ve sanatı birleştiren 26 yaşındaki Beren Kayalı, damağa yerleştirilerek ağız içinden biyometrik veri alınmasını sağlayan cihaz tasarımını anlattı: “Cihaz, vücudumuzla konuşmamızı sağlıyor.”
Bilim insanı Beren Kayalı, damak içine yerleştirilerek ağız içinden biyometrik verilerin alınmasını sağlayan cihaz tasarımıyla Birleşik Krallık’ın gündeminde.
Tata Varsity Pitch 2020 yarışmasında 250’nin üzerinde projenin yarıştığı halk oylamasında birinci seçilerek doğrudan finale çıkma hakkı kazanan Kayalı, ekipçe tasarlayıp patentini aldıkları cihazın öyküsünü paylaştı.
özlerine, kendisi hakkında Türk basınında “İngiliz Kraliyet Ailesi’nin burs verdiği ilk Türk” şeklinde çıkan haberlere düzeltme yaparak başlayan Kayalı, bursun Kraliyet Ailesi tarafından değil, İngiliz Kraliyet Komisyonu (Royal Comission 1851) tarafından verildiğini belirtti.
26 yaşındaki Kayalı, tasarladıkları aletin hastaneye gitmeye gerek olmadan, iğne olunmadan, kan alınmadan, yalnızca ağız içindeki datalar ve tükürük yoluyla bireyin sağlığına ilişkin çeşitli verilere ulaşılabilmeye olanak sağladığını anlattı: “Kan tahlilinden elde edilebilen pek çok veriyi, ağız içindeki biyometrik verilerden de alabiliyoruz. Ağız içinde pek çok biomarker (biyo işaretçi) var. 2016’dan beri sürdürülen araştırmalar, zaten bunun yapılabileceğini söylüyordu. Kan tahlilini bulan ben değilim ancak labaratuvarda yapılan işleme farklı bir bakış açısı getirerek, ağız içinden gerçek zamanlı data nasıl alınabilir ve insanların hayatı daha konforlu hale nasıl getirilebilir düşüncesini gerçekleştirecek bir cihaz üzerinde çalışıyoruz. Giyilebilir-takıp çıkarılabilir bir cihaz bu, kişinin ağız içinde ikinci bir deri gibi hissettiği bir cihaz. Tükürüğünüzden ve ağız içinizden veriler alınıyor.”
“İlk hedef kitlemiz sporcular”
Bu cihazı Kovid-19 salgını ya da başka sebeplerden ötürü hastaneye gitmekten çekinen ya da iğne olmak istemeyen kesminin tercih edebileceğini, bu kişilerin kendi tahlillerini yapıp doktorlarına iletebileceklerini söyleyen Beren Kayalı, öncelikli hedef kitlelerinin sporcular olduğunu söyledi.
İlk etapta ürünü basketbolcular ile boksörlerde denemek istediklerini kaydeden Kayalı, “Lactate (laktat) sporcuların eforunu ve performansını belirliyor, vücut içerisinden bu (laktat) seviyeleri ölçebiliyoruz. Bazı kanserlerin erken teşhisi, stres, kimi hormonal verilere de ulaşabilmek mümkün” şeklinde konuştu.
Tasarladıkları cihazın mevcut bazı aletlerden farkını da sorduğumuz genç bilim insanı, ulaşılan verilerin daha güvenilir ve çeşitli olduğunu ifade etti: “iWatch, fitbit gibi cihazlar kullanılıyor günümüzde ancak onlar, sağlık geçmişimizi es geçiyor. Yalnızca kalp atışından tahmin yürütüyorlar. Çok da kesin, doğru veriler değil aslında. Gerçek zamanlı, klinik dışında uygulayacak bir cihaz yok. Biz bu ilki gerçekleştiriyoruz. Kliniklere ulaşmak da sporcular için her zaman mümkün olamayabiliyor, vakit de alıyor. Bu cihaz accesibility’i (kolaylıkla ulaşılabilir olma) artıyor, hastaneye gitmek istemeyenler de kullanabiliyor. Doğru dataya ulaşma konusunda daha etkin. Bu cihaz, vücudumuzla konuşmamızı sağlıyor. Astronotlarla, uzay mekiğindekilerle konuşabiliyoruz ama vücudumuzda tam olarak neler olduğunu bilemiyoruz.”
10 kişilik ekip
Dört kişiden oluşan ana ekipte iki mühendis, bir tasarımcı, bir de dişçilik ve bilgisayar bilimleri mezunun yer aldığını, hangi pilin kullanılacağından tasarımın ne şekilde olması gerektiğine iki okuldan danışman kurulun desteğini aldıklarını da belirten Kayalı, ekibin toplamda 10 kişiyi bulduğunu anlattı.
“Ana parayı bulduktan 8-12 ay sonra betaya ulaşmayı hedefliyoruz”
Projeyi hayata geçirmek için gerekli maliyeti de sorduğumuz Beren Kayalı, şirket kurduklarını, iş anlaşmalarına açık olduklarını, sermaye ve fonlama gibi her türlü mali katkının çalışmaları için önemli olduğunu ve yatırımcı arayışlarının sürdüğünü söyledi. Projeyi hayata geçirmelerinin maddi kaynağa bağlı olduğunu belirten Kayalı, “Önce maliyet sonra da gerekli bazı sertifikasyonların halledilmesi gerekli. Ana parayı bulduktan 8-12 ay sonra betaya ulaşmayı hedefliyoruz” yorumunu yaptı.
20 Kasım tarihinde gerçekleşecek finallerden birincilikle ayrılmaları halinde 15 bin İngiliz sterlini (günlük kurla 155 bin TL) ödül kazanacaklarını belirten Türk bilim insanı, bu paranın kendileri için projelerinde bir adım olacağını kaydetti.
“‘Vücudumuzla konuşmamızı sağlayan insan’ olarak anılmayı hedefliyorum”
Bilimsel çalışmaların günlük hayata ulaşmayınca anlamını yitirdiğini ifade eden Beren Kayalı, laboratuvar çalışmalarını insan hayatına taşımayı hedefleyen bu start-up’ı dünyanın med-tech (tıbbi teknoloji) devlerinden biri haline getirmek ve ‘vücudumuzla konuşmamızı sağlayan insan’ olarak anılmayı hedeflediğini dile getirdi.
Kayalı’dan gençlere mesaj: “Büyük düşünün, kendinizi eksik görmeyin, cesaret edin
Gençlere büyük düşünmeleri ve kendilerini eksik hissetmemeleri tavsiyesini veren Kayalı, kendi yaşadıklarından yola çıkarak şu sözleri söyledi: “Türkiye’de aldığım donanımın, eğitimin ne kadar güçlü olduğunu buradaki insanlar da kabul ediyor. Şuan eğitim gördüğüm Imperial College London & The Royal College of Art, dünyanın en iyi sanat okulu seçiliyor ve ben bu okulda, Türkiye’de aldığım bu kaliteli donanım, eğitim ve kültür sayesinde okuyabiliyorum. Gençlere mesajım, büyük düşünün, kendinizi eksik görmeyin, bizde o azim ve çalışkanlık var. Biz tırnaklarıyla kazıyarak gelen bir toplumuz, diğer toplumlarda bu, bu kadar yok! İngilizce dışında bir dilleri yok insanların, bizim nesil birkaç dili konuşabiliyor. Kendinizi hiç eksik hissetmeyin, cesaret edin, gereken her şey sizde var. Yurtdışında da tecrübe kazanın, deneyim sahibi olun ve bu tercübeyi ülkeniz için kullanın.”
“İleride ülkeme döneceğim, Türkiye’de katma değer sağlayabilmek çok önemli”
Londra’da 3. senesini geçiren Kayalı’nın hedefinde, ileride Türkiye’ye dönüp çalışmalarını ülkesinde sürdürebilmek var. Kayalı, “Bu start-up’ı burada (Birleşik Krallık) hayata geçirmeye çalışıyoruz, co-founder’lar (eş kurucular) burada, bu nedenle bir süre daha burada kalmam gerekiyor ancak Türkiye’de yan projelerim devam ediyor. Chip yapımında, tasarımında yani hardware kısmında Türkiye tarafı nasıl bir tedarikçi olabilir diye görüşmelere başladım. Education Technology (ed. tech.) veren start-up için yardımcı oluyorum. İleride ülkeme döneceğim, Türkiye’de katma değer sağlayabilmek çok önemli” şeklinde konuştu.
Beren Kayalı kimdir?
2003’te Darüşşafaka sınavını kazanan Beren, lisede tanıştığı Robot Kulübü sayesinde bilime ve teknolojiye olan tutkusunu keşfetti. 2013’te Darüşşafaka Lisesi’nden mezun olan Beren Kayalı, lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde tamamladı.
Birleşik Krallık’ta Imperial College London & The Royal College of Art’ta yüksek lisans eğitimi gören 26 yaşındaki Kayalı’nın ocak ayında yüksek lisansını tamamlaması bekleniyor.
İlk senesindeki eğitim ücreti Türkiye’den kitlesel fonlamayla ödenen, ikinci senenin maliyetinin ise Royal Commission 1851 tarafından karşılanan Kayalı, ağız içinden biyometrik data alabilen, giyilebilir cihaz projesiyle ilgileniyor.
Kaynak: Independent Türkçe
Bu kullanıcıya mesaj göndermek yada paylaşıma yorum yapmak için hesap oluştumanız gerekmektedir.
Hesap oluştur