FRANSA'DA "İYİKİ TÜRKLERLE ÇALIŞMIYORUM" DEDİ ?

Fransa’da acı bir durum: Patronum Türk değil diye sevinen Türkler!

Sizin de hiç dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Son dönemlerde beni üzüntüye boğan bir durum sık sık karşıma çıkıyor. Özellikle inşaat sektöründe çalışan Türkler, işlerinin rahatlığını ‘Türkle çalışmıyorum’ diyerek özetliyor.

Bu duruma maalesef sadece inşatlarda da rastlamıyoruz. Bazı Türk marketinde, kasabında, mobilyacısında ya da herhangi bir diğer iş yerinde çalışan insanlar da dertli. Yanlış anlamayın dertli olanlar Fransızlar ya da başka milletten insanlar değil. Yine Türkler, yani bizleriz. Ya çalışma saatleri, ya da maaşlarıyla ilgili okuyucularımızdan sık sık şikayetler alıyoruz.

Peki ne oldu da bu duruma geldik? Nasıl olur da yüzyıllar boyunca dünyaya adaleti öğretmiş Müslümanlar, 600 yıl dünyaya adaletle hükmetmiş Türkler, işçisine karşı adalet göstermemekle suçlanabiliyor. Üstelik bu eleştiri sadece iş verenler için de değil. Bazı Türk mobilyacıdan alışveriş yapan da, bazı Türk sigortacısıyla iş yapan Türkler de dertli.

Evet tabiki bu bahsettiğimiz sorun, Türk şirketlerinin çok küçük bir bölümü için geçerli. Hem çalışanın, hem de müşterisinin hakkını gözeten binlerce şirketimiz var. İşlerini alnının akıyla yapıp, rızıklarını da helalinden kazanıyorlar. Ancak sorun küçük de olsa, kendi içimizde olunca gündeme getirilmeli diye düşünüyorum. Çünkü bu sorun maalesef sadece o şirket ile kalmıyor. Tüm Türkleri zan altında bırakacak bir hal alıyor.

Bu durumu nasıl izah edebiliriz? Eğitim ile ilgili bir durum mu? Ya da para hırsı mı? Sebebi ne olursa olsun gerçek olan bir şey var; Bu sorun hepimizi ilgilendiriyor. Bunun sadece Fransa özelinde de düşünmemek lazım. Diğer ülkelerde de aynı durumun yaşandığı aşikar.

Türk firmalarının bulundukları her sektörde büyümesi, bu ülkede yaşayan bizler için en büyük gurur kaynağı. Ancak şirket sahiplerine de büyük sorumluluk düştüğü kesin. Çünkü en ufak bir yanlışta, şikayet edilenin Ahmet, Mehmet değil, ‘Türkler’ olarak dillendirildiğini unutmamak gerekir.

Kaynak: arti33.com