Azerbaycan'a Sizi Çağıran NEDENLER?

Haydar Aliyev Havalimanı’ndan Bakü’ye giriş yapıyorsunuz. Pasaport kontrolünde “Diğer ülke” vatandaşları için ayrılan bölümde beklerken bir görevli elinizdeki pasaportu görerek sizi uyarıyor; “Siz Türksünüz, bu ülke sizin. İstediğiniz bankodan geçebilirsiniz” diyor… Ya da gittiğiniz bir restoranda size yemek servisi yapan garson başını öne eğip biraz da utangaç bir ses tonuyla, “Biz sizi çok seviyoruz” diyor...

İşte, bu iki örnek ve daha fazlasına “Gardaş Azerbaycan”da sıkça rastlayabilirsiniz. Çünkü orada, sizleri görmekten mutlu olacak ve kucaklayacak kardeşleriniz var… İşte, size Azerbaycan’ı ziyaret etmeniz için 15 neden…

İKİ DEVLET BİR MİLLET

Azerbaycan’da Türk olduğunuzu fark eden herkes size ayrı bir sempati ile yaklaşır. “Türkiye’nin neresindensin” diye sormazlar. Onlar için Türk olmanız yeterli. Dilinden kültürüne, gastronomisinden tarihine kadar ortaklıkları içinde barındıran Azerbaycan ve Türkiye arasında halen çok güçlü bağlar var. Azerbaycan’ın her yerinde seyahat ederken sizi kucaklayan Azerbaycanlı kardeşlerinizden “İki Devlet, Bir Millet” tanımlamasını sık sık duyarsınız.

TÜRKÇE KONUŞMAK

Türkler’in yurtdışına çıkarken çekindikleri en önemli konuların başında “yabancı dil” sorunu gelir. İşte bu sorunu yaşamayacağınız bir ülke; Azerbaycan… Türkiye ile Japonya arasında rastlayabileceğiniz en modern ülkede olan Azerbaycan’ı kendi dilinizi konuşarak karış karış gezebilirsiniz. Bize göre daha öz Türkçe kullanan Azerbaycanlılar ile yarım günlük bir konuşma deneyiminin ardından rahatlıkla anlaşabilirsiniz. Bunda Azerbaycanlılar’ın Türk dizilerine duyduğu ilginin payı da büyük. Pek çoğu, sizinle düzgün bir Türkçe konuşmaya özen gösteriyor…

YEMEKLER

Veeee, Azerbaycan’a gitmek için nedenlerin başında gelen yemekler. Müthiş bir gastronomi zenginliği bulunan Azerbaycan’a gıdanın en doğal ve lezzetli hali ile karşılaşıyorsunuz. Çorbalar, yaprak sarmalar, pilavlar ve etler mutlaka her öğünde yemek isteyeceğiniz yemeklerin başında gelecek. Başarılı şeflerin elinden çıkan ve geleneksel usullerle servis edilen bu lezzetli yemekler, bizlerin Türkiye’de uzun süredir unuttuğu o doğal tatları sunuyor. Domatesin kokusu, sebzelerin lezzeti ve etin o muhteşem tadını Azerbaycan yemekleri sunan her restoranda bulabilirsiniz.

MÜZİK

Azerbaycan müziğinin derin bir zenginliği var. Enstrüman çeşitliliği, müzik türleri ve sanatlarını büyük bir aşkla yapan müzisyenleri ile dinleyenleri etkiliyor. Mugam sanatkarları güçlü sesleri ile mikrofon kullanmadan sanatlarını icra ederken, tar’ın güçlü tınıları ve mey’in etkileyici sesi dinleyenleri alıp götürüyor. Bunların yanı sıra jazz’ın Azerbaycan müziğinde önemli bir yeri var. Pek çok parçada jazz alt yapısına rastlıyorsunuz. Müzik, Azerbaycanlılar’ın hayatında önemli bir yer tutuyor. Pek çok Azerbaycanlı en az bir müzik aletini çalabiliyor. Başkent Bakü başta olmaz üzere Azerbaycan’da keyifli müzik dinleyebileceğiniz pek çok mekan bulunuyor.

TARİH

Azerbaycan derin bir tarihe sahip. 30 Ağustos 1991'de SSCB’nin çöküşüyle bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Cumhuriyeti; Manna, Midya, Skif, Atropatena, Albanlar dönemlerine ait izler taşıyor. Bakü’yü gezerken bir açık hava müzesinde gezerken bulacaksınız kendinizi. İçeri Şehir, mutlaka ziyaret etmeniz ve sokaklarında kaybolmanız gereken bir yer. Osmanlı’dan, Araplar’dan, Sovyetler Birliği’nden pek çok eser sizi karşılıyor. Modern Bakü’nün içinde özenle korunan ve profesyonel bir şekilde ziyarete sunulan bu eserler sizi Bakü içinde başka diyarlara götürecek.

MÜZELER

Geniş ve temiz caddeleriyle, pek çok mimari özelliği bünyesinde barındıran binalarıyla sizi karşılayan Bakü’de hemen dikkat çeken alanlardan biri de müzeler. Geleneklerine ve tarihine büyük önem gösteren Azerbaycan halkı, bunu sergilemekte de dünya standartlarının üzerinde bir gayret gösteriyor. Bakü merkezinde geçerken her noktada ilginizi çekebilecek bir müzeye rastlıyorsunuz. Ünlü Mimar Zaha Hadid’in imzasını ve Azerbaycan’ın ulusal (ümum milli) lideri Haydar Aliyev’in adını taşıyan Haydar Aliyev Merkezi, Halı Müzesi, Taghiyev Tarih Müzesi, Güzel Sanatlar Müzesi, Modern Sanatlar Müzesi, Kukla Müzesi, Mugam Merkezi ve onlarcası… Tarihine sahip çıkan, bunu gelecek kuşaklara aktarırken ülkeyi gezmeye gelen turistlere de sunmayı iyi bilen Bakü’de müzecilik son derece profesyonel bir şekilde yapılıyor. Görevliler sizi en uygun gezi alanı için yönlendirirken bilgi vermekten de büyük keyif alıyorlar.

RESSAM ALİ

Bakü’de İçeri Şehir’de gezerken üzerinde kadın portreleri bulunan bir ağaç dikkatinizi çekecek. Özellikle turistlerin büyük ilgisini çeken ve önünde fotoğraf çektirmeden geçmediği bu ağaç, hemen yanında atölyesi bulunan Ressam Ali Shamsi sayesinde ikinci baharını yaşıyor. Azerbaycan’ın önemli ressamlarından olan Ali, önünden her gün geçen mutsuz insanların dikkatini bu ağaca yaptığı kadın portreleri ile çekmeyi başardı. Her sabah başları öne eğik mutsuz bir şekilde yürüyen insanlar önünden geçtikleri ağıcı fark etmeye başladı. Gelip ağaca dokunan ve önünde fotoğraflar çektiren insanlar sayesinde yıllardır yaprak vermeyen ağaç şimdi ilgi sayesinde canlandı ve gelişmeye başladı. Ressam Ali, bu sayede insanları mutlu ederken bir ağacı hayata döndürmüş ve İçeri Şehir gezilerine ayrı bir anlam katmış oldu.

MİNYATÜR KİTAP MÜZESİ

Dünyanın ilk ve tek minyatür kitap müzesi Bakü’de İçeri Şehir’de yer alıyor. Minyatür Kitap Müzesi’nde 66 ülkeden kitaplar sergileniyor. Sadece 7,5 cm den küçük kitapların minyatür olarak kabul edildiği müze,Guinness Rekorlar Kitabı’na da girmiş.

Müze'nin hikayesi; Azerbaycan’ın meşhur ressamı Tahir Salahovun kız kardeşi Filolog Zarife Salahova’nın her gittiği ülkeden minyatür kitap toplamasıyla başlıyor. Salahova, bu uğurda büyük paralar vermekten de kaçınmamış. Kendi imkanlarını Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı’nın desteği ile birleştiren Salahova, hayalini gerçekleştirerek koleksiyonunu bir müzeye dönüştürmüş. Müzenin en minik kitabı 0,75x0,75 milimetre ebadındaki "Dört Mevsim Çiçekleri". Kitap, Japonya'da Toppan Yayınevi tarafından basılmış. Yirmi iki sayfalık bu kitabı ancak özel mikroskobuyla okuyabilirsiniz.

Hayatınızda bu kadar küçük kitapla ilk kez karşılaşacaksınız. Renkli minik çocuk kitapları ise görülmeye değer. Girişin ücretsiz olduğu müzede, isterseniz hediyelik bölümünden minyatür kitap da satın alabilirsiniz.

SAĞLIK

Petrol… Dünyanın en kıymetli enerji kaynağı ve şimdiye kadar onlarca savaşın nedeni. Herkesin sahip olmak istediği bu zenginlik kaynağının aynı zamanda önemli bir şifa aracı olduğunu biliyor musunuz? Petrol, Azerbaycan’da, özellikle de Naftalan bölgesinde onlarca hastalığın tedavisinde kullanılıyor.

Azerbaycan’ın genelinde yaygın olarak çıkan ve ülkenin refah seviyesinin yükselmesinde önemli bir araç olan petrol, Naftalan bölgesinde yüzlerce yıldır farklı bir amaca da hizmet ediyor. Dünyanın birçok ülkesinden gelen hastalar ham petrolden şifa arıyor. Yeryüzünde sadece Naftalan bölgesindeki 12 kuyuda çıkan tedavi edici petrol türü, Sovyetler Birliği döneminden bugüne en zor tedavi edilen hastaların rehabilitasyonu için de kullanılıyor.

Naftalan bölgesinde çıkartılan ham petrol, sedef ve egzama gibi deri hastalıklarına iyi geliyor; eklem rahatsızlığı, kadın hastalıkları, romatizma gibi birçok hastalığın da tedavisinde kullanılıyor. Bölgedeki pek çok sağlık merkezi her hastalığa özel tedavi uyguluyor. Solunum yolu hastalıkları, hatta mide rahatsızlıklarına bile özel yöntemlerle petrol tedavisi uygulanıyor. Petrol banyolarının yanı sıra petrolle fizik tedavi ve masaj yapılıyor. Koltuk değnekleriyle gelen ve evlerine yürüyerek dönen pek çok hasta mevcut.

Petrolün yanı sıra Nahçıvan’daki tuz mağaraları ve Gala Altı’ndaki şifalı sular pek çok hastanın Azerbaycan’da dertlerine çare bulduğu önemli merkezler arasında…

HAYDAR ALİYEV MERKEZİ

Azerbaycan’ın gurur abidelerinden biri de Haydar Aliyev Merkezi... 2013’te hizmete giren

101 bin metrekarelik kültür merkezi Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurucusu Haydar Aliyev'in doğumunun 89. yıldönümü ve Haydar Alivey Vakfı'nın faaliyet başlamasının 8. yıldönümü nedeni ile 5 Kasım’da düzenlenen bir törenle hizmete girdi. Azerbaycan Devleti’nin düzenlediği mimari yarışmayı kazanan ünlü mimar Zaha Hadid’in konsept tasarımını; Kıbrıslı Türk mimar Saffet Kaya Bekiroğlu‘nun detay tasarımını yaptığı bina, bugün bir gurur abidesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. İçinde konser salonu, konferans salonu, kütüphane, müze, sanat galerileri barındıran bina, Azerbaycan mitolojisinde yer alan Hazar Denizi’nin yükselişini yansıtan mimarisiyle dikkat çekiyor. Merkezi gezerken Azerbaycan tarihinden izlere, milli giysileri ve enstrümanlarından örneklere, Azerbaycan’ın simge yapılarının maketlerinden dünyaca ünlü sanatların eserlerine kadar pek çok objeye rastlıyorsunuz.

RÜZGARLAR ŞEHRİ

“Ateşler ülkesinin rüzgarlar şehri” olarak tanımlanan Bakü’ye neden bu ismin verildiğini özellikle şehrin en yüksek noktalarından biri olan Dağ Üstü Parkı’na çıkınca anlıyorsunuz. Hazar Deniz’nin kudretli rüzgarları Bakü’nün üzerinden eksik olmuyor. Rüzgarlar Şehri’nde bazen yüksek noktalarda ayakta durmakta bile zorlanabilirsiniz. Böyle durumlarda İçeri Şehir’i gezmek veya Bakü’nün sokaklarında kaybolmak en doğrusu…

KEŞFETMENİN DAYANILMAZ GÜCÜ

“Dost ve Kardeş Ülke” Azerbaycan, Türkiye’de biliniyor, ancak yeterince tanınmıyor. Azerbaycan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak İstanbul’da faaliyetlerine başlayan Turizm Temsilciliği, Azerbaycan’ın Türkiye’de tanıtılması için çeşitli faaliyetler yapıyor. “Tarihi, kültürü ve turizmiyle köklü bir geçmişi bulunan Azerbaycan’ı tanımak için sokaklarını, müzelerini, doğasını görmek gerekiyor” diyen Azerbaycan Turizm Temsilciliği Yönetici Direktörü Nurlana Çakmak, “Kardeşlerimizi Azerbaycan’ı keşfetmeye çağırıyoruz. Dilimiz, dinimiz, yemeklerimiz, kültürümüz, pek çok ortak noktamız var. Azerbaycan’da sizleri görmekten mutlu olacak ve kucaklayacak kardeşleriniz var. Türkiye’deki kardeşlerinize ‘Sen de Azerbaycan’ı gör’ diyoruz ve herkesi güzel ülkemize davet ediyoruz” diyor.

MİMARİ

Özellikle Bakü’yü gezerken geniş caddeleri çevreleyen heybetli yapılar dikkatinizi çekecek. Her biri birbirinden estetik olan bu binalarda pek çok ülkeye ait mimari sizleri karşılıyor. Bakü’de kendinizi bir anda Rusya’da, Paris’te veya Viyana’da gezer gibi hissedebilirsiniz. Türünün en güzel örneklerinden esinlenerek yapılan estetik binalar uzun yıllardır hayatın içinde ve turistlerin dikkatini çekmeyi başarıyor. Bakü’nün modern yüzünü sergileyen yeni yapıların yanı sıra yeni inşa edilen toplu yaşam alanlarındaki binaların estetiği ve yeşil alanlara verilen önem de dikkatinizden kaçmayacak.

GÜVENLİK

Başkent Bakü başta olmak üzere Azerbaycan dünyanın en güvenli ülkelerinden biri. Maalesef pek çok ülkede turistlerin baş belası olan “hırsızlık, kapkaç ve taciz” gibi suçlar Azerbaycan’da ağır suçlar kapsamında. Azerbaycan’da polis kuvvetlerinin hassasiyetiyle de neredeyse hiç yaşanmıyor. “Dünyanın en güvenilir” ülkesi olarak tanımlamak Azerbaycan için yanlış olmaz. Ülkeye gelen turistlerin büyük bir kısmını ağırlayan Bakü’de 24 saat dilediğiniz yerde bu güveni hissediyorsunuz.

ALIŞVERİŞ

Özellikle Bakü, tam bir alışveriş cenneti. Dünyanın en ünlü markaları Bakü caddelerine ayrı bir canlılık katıyor. En ünlü tekstil, kozmetik ve otomotiv markalarına Bakü’de sıkça rastlıyorsunuz. Çevre ülkelerden de alışveriş tutkunlarının sıkça ziyaret ettiği mağazaların toplandığı en önemli merkez ise Bakü Port… Bölgenin en lüks alışveriş merkezi, dünyadaki örnekleriyle yakışır bir zenginlik ve konfor sunuyor. Bunların yanı sıra, Bakü’yü gezerken pek çok Türk markası ile karlılaşmanız sizi şaşırtacak. Türkiye’ye ve Türkler’e olan sevgi kendini alışverişte de gösteriyor.